İnsan Davranışlarını ve Kararlarını Güdüleyen İç Dinamikleri Anlamak

Nörobilim, tarih, psikoloji, tıp, antropoloji ve daha birçok farklı alanlardaki bilim araştırmaları bireydeki dürtüsel karar veren ilksel insanın varlığını göstermektedir. Bu insanın gündemi birçok zaman bizlerinki ile aynı olmuyor. Atölyede bireyin içindeki insanı tanımak ve anlamak, kararlara olan etkisini yönetebilmek ele alınır.
İçgüdü, duygu, ihtiyaç, değer, beceri gibi soyut kavramların hayattaki somut karşılıkları değerlendirilir. Tutum-duygu-düşünce-davranış zincirinin nasıl işlediği değerlendirilir. Ancak içsel dinamikler anlaşıldığında, 21. yüzyılın gündemindeki teknoloji manipülasyonlarını fark etmek, sosyal ve politik alanlarda daha özgür ve bilinçli seçimler yapmak ve daha anlamlı ilişkiler kurmak mümkün olacaktır.

Atölye İçeriği:

Kişilik olgusunun sorgulanması:
Kişilik olgusuna dair algı ve tutumlar sorgulanır, yeni bakış açısı kazanılır. Doğuştan bireyin içinde var olmadığı, geliştirilen inançlar ve tercih edilen yaşam değerleri ile oluşturulduğu anlaşılır.

Beyindeki farklı sistemler ve zihin yapıları:
Evrimsel bakış açısı ile beynin gelişimi, sürüngen, frontal, parietal ve limbik sistem bölümleri ve bu bölümlerin duygu-düşünce-tutum-davranış üzerindeki etkisi incelenir. Beynin kültür, algı ve inançlar ile nasıl şekil değiştirdiğini öğrenilir.

Farkındalık geliştirme:
İş hayatında verilen görevleri korku kaynaklı yapmak ile sorumluluk bilinci ve fayda yaratmak için yapmak arasındaki fark anlaşılarak yaşamın kontrolünü ele almaya adım atılır.

Soyut kavramları somutlaştırma:
Hayatın her alanında kullanılan sevgi, cesaret, sorumluluk, mutluluk, kaygı gibi soyut kavramlar birbirinden ayrıştırılarak anlamlandırılıp, hem bireyin kendisinde hem de etrafındakilerle nasıl olumlu ve anlamalı ilişkiler kurabileceğine bakılır.

Değerler ve beceriler ile kendini tasarlama:
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki: İçimizde keşfedilmeyi bekleyen bir biz yok! Atölyede bireyin kendini tasarlama yolculuğuna hep birlikte başlanır.

Benlik kavramları
İdeal, gerçek ve olması gereken benlikler arasındaki uyuşmazlıkların hayal kırıklığı, depresyon, kaygı ile ilişkisini irdelenerek özgüvenli, başarılı ve mutlu olma ile benlik farkındalığı arasındaki ilişki fark edilir.