Paradigma Değişimi
Zamanın ruhu ile paralel her alanda yaşanan paradigma değişimi eğitimde de etkisini gösteriyor. Toplumsal normlar yerini bireysel normlara bırakıyor. Yani, ihtiyaçların, inançların, duyguların, değerlerin ve becerilerin merkeze alındığı bu geçişte bireyin biricikliği ön plana çıkıyor. Aynı geçiş, öğrenme ve öğretme anlayışlarında da yaşanıyor. Öğrenmede bilginin derinleşmesi, bireyin anlayarak ve anlam çıkartarak kendinde ve çevresinde fark yaratması amaçlanıyor. CAPS sisteminin gücü; bu paradigma değişimini okullar, öğretmenler, öğrenciler ve veliler için somut eğitim, atölye, materyal ve envanterlere dönüştürmüş olmasıdır. Paradigma değişimi ile eğitimde yaşanan geleneksel yaklaşımdan bilimsel ve çağdaş yaklaşıma geçiş ana hatları ile aşağıda yer almaktadır.
Geleneksel Yaklaşım | Çağdaş ve Bilimsel Yaklaşım |
Beyin ve kişilik sabittir. Doğumla gelir. |
→ |
Beyin ve kişilik esnektir.(Nöroplastisite) Eğitim ile gelişir ve şekillenir. |
Başarı, zeka ve yeteneğe bağlıdır. Zeki olmamak hata yapma nedenlerinin başında gelir. |
→ |
Başarı, çaba ve emeğe bağlıdır. Hatalar, öğrenme fırsatıdır. Beceri geliştirmek önceliklidir. |
Hayatın kontrolü öğrencinin dışındadır. Etken olan büyük oranda sistem, okul ve ailelerdir. (Dış kontrol odağı) |
→ |
Öğrenci beceri geliştirdikçe kendi hayatının sorumluluğunu alır. (İç kontrol odağı) |
Doğru cevabı bulmak amaçlanır. |
→ |
Merak, soru sormak ve kritik düşünme becerilerini geliştirmek amaçlanır. |
Bilgi, malumat seviyesinde kalır. Ezber ve hatırlama esastır. |
→ |
Bilgi derinlemesine anlaşılır, sentezlenir ve bilgiden anlam çıkarılır. |
‘Kendini tanımak’ ön plandadır. |
→ |
‘İnsanı tanımak ve kendini anlayarak tasarlamak’ ön plandadır. |
İlgili Kavramlar
Meslek: Bir kimsenin hayatını kazanmak için yaptığı, diğer insanlara yararlı bir hizmet ya da ürün sağlamaya yönelik olan, kuralları toplumca belirlenmiş ve belli bir eğitimle kazanılan bilgi ve becerilere dayalı etkinlikler bütünüdür.
Kariyer: Bir ömür boyu yaşanan olaylar dizisi, bireyin meslek ve diğer yaşam rollerinin birbirini etkilemesi ve izlemesi sonucu oluşan genel örüntü ve gelişim çizgisinde, özellikle iş ve mesleğe ilişkin rollerinde ilerleme, duraklama ve gerilemeleri de içeren bir süreçtir.
Kariyer Gelişimi: Yaşam boyu devam eden bir süreçtir, karar verme stilleri, yaşam rolleri, değerler ve ilgili dinamiklerin şekillendirdiği bağlamsal, psikolojik, bilişsel ve davranışsal süreçleri içermektedir.
Kariyer Rehberliği: Bireylere kariyer seçimi yapma ve karar verme konusunda bilgi verme, yol gösterme ve yardım etme sürecidir.
Kariyer Danışmanlığı: Kariyer gelişimi ile ilgili konularda (örneği, ilgilerin kariyer kararıyla uygunluğu, gerçekçi karar verme vb.) danışan bireyle ya da grupla profesyonel danışman tarafından yürütülen formal ilişki biçimidir.
Kariyer Eğitimi: Çeşitli yöntemler kullanarak kariyer gelişimini oluşturmaya yönelik sistematik müdahaleleri içerir (kariyerle ilgili kavramlara ve kariyer planlamasına ve rehberliğine akademik programın içinde yer verme, iş/meslek gözlemi, meslek/iş hakkında kapsamlı bilgi vb.)
Kariyer Planlaması: İlgiler, yetenekler, değerler, kişilik özellikleri, karar verme dinamikleri vb. ele alınarak kariyerin gerçekçi ve sistematik olarak yapılandırılması süreçtir.
Kariyer Danışmanlığına Tarihsel Bakış
Mesleki rehberlik alanında ilk çalışmalar, Amerika’da 1900’lerin başında Frank Parsons tarafından yapılmıştır. Parsons’ın Özellik-Etmen kuramında, bireyin kendi özellikleri ile mesleklerin gerekliliklerini öğrenmesi ve uygun mesleğe yerleştirilmesi amaçlanır.
1942’de Carl Rogers’ın “Danışma ve Psikoterapi” kitabının yayımlanmasına kadar mesleki rehberlikte temel hedef, öğrencilerin uygun eğitim ve mesleklere yöneltilmesi ve ilişkili çevre koşullarına uyum sağlamasına destek olmaktır. Carl Rogers’ın çalışmalarından sonraki süreçte, mesleki rehberlik alanında yeni kuram ve uygulamalar geliştirilmiştir. Donald Super’in (1957) “Yaşam Süresı̇, Yaşam Alanı” yaklaşımı, John Holland’ın (1966) “Tipoloji Kuramı” ve John D. Krumboltz’un (1975) “Sosyal Öğrenme Kuramı” bu kuramlara örnek olarak sayılabilir.
1980’li yıllarda çok kültürlü bir yaklaşım önem kazanmaktadır. Bu etki mesleki rehberlik alanında da kendisini göstermektedir.
1990’larda mesleki rehberlikten kariyer danışmanlığına bir geçiş yaşanmıştır. Meslek seçiminin ötesine geçilip, aktif sorumluluk alarak yapılandırılan bir kariyere odaklanılmaya başlanmıştır. Dünya genelinde yaşanan ekonomik krizler ve teknoloji gelişiminin yarattığı küreselleşme ile ortaya çıkan çalışma gücü, kariyer danışmanlığı alanındaki ihtiyacın artmasına sebep olmuştur.
20. ve 21. yüzyılda hakim olan post-modern (yapılandırmacı) kuramlar; daha esnek ve dinamik bir yapıdadır. Duane Brown’un (1996) “Değer Temelli Kariyer Yaklaşımı”, Wendy Patton ve Mary McMahon (2006) tarafından geliştirilen “Sistemler Kuramı Çerçeve Çalışması”, Mark Savickas’ın (2013) “Kariyer Yapılandırma Kuramı”, Norman Amundson ve arkadaşlarının (2005) “Kariyer Tekeri Modeli”, Fidan Korkut-Owen ve arkadaşlarının (2010) geliştirdiği “Kariyer Yelkenlisi Modeli” bu grupta yer alarak kariyer danışmanlığında farklı faktörlerin etkileşimini göz önünde bulundur.